Kahrolun çünkü siz ta Antlantik’ten Pentagon fonuyla küresel ihatalı teoriler üretiyorsunuz ama o teoriler topraklarımız çarşı pazarında bazen kimyasal bazen varil bombaları olarak patlıyor.

Kahrolun çünkü siz en değme bilim adamlarınızı Amerikan çıkarlarını garanti altına almak için her şeyi nesne olarak görmeleri konusuna ikna ediyorsunuz ama bu tutumunuz bütün Doğularda fitne-fesat-kaos-istikrarsızlık olarak uç veriyor

Kahrolun çünkü her toplum kendi dinamiği, demokrasi ile ayakta dursun, her ülke kendi yeni devletini kursun diyorsunuz ama bunun post modern bir kölelik bir güdümlülük olduğunu bir zaman sonra anlıyoruz.

Kahrolun çünkü otuz yıl öncesinden “Yeni Türkiye” olgusunu düşünüp planlıyor sonra bunu uygulayacak gelenekçi muhafazakâr sosyal ve siyasal oluşumları profesyonelce organize ederek organik milli dinamizmin karşısına dikiyorsunuz.

Kahrolun çünkü Amerikan milli çıkarlarını korumanın modern görünümlü kadife bin bir yöntemini uyguluyor ama biz vatanlarımızda her bir oyun sonunda daha fazla telef oluyoruz.

Kahrolun çünkü emperyalizminiz, ihanetiniz, cevriniz karşısında içimizden El- Kaideler üretiyoruz, En-Nusralar üretiyoruz, intihar komandoları üretiyoruz, kendimizi ateşte yakıyoruz, sokaklara dökülüyor, intikamlar alıyor, çıldırıyoruz ama siz bu kez bunları kendi ellerinizle yeniden üreterek bir kez daha beynimize vurarak komploları karmaşıklaştırıyorsunuz.

Kahrolun çünkü Ortadoğu topraklarında öylesine manyetik özellikli Amerikan çıkarları havuzu inşa ediyorsunuz ki bu topraklardaki Sol, Sağ, Alevi, Kürt, Türk, Ermeni, Arap, İslami, Liberali laik bütün oluşumların akarlarını içine çekiyor nasıl oluyorsa daima sizin havuzunuz doluyor.

Kahrolun çünkü 1699 Karlofça’dan bu yana yenilen topraklarımızda acaba bu makus yenilgi durdurulabilir mi irademiz kendini gösterince “demokrasinizi ve insanlık birikimini” bir kenara iterek Mısır’da olduğu gibi ateşe veriyor, alkışa tutuğunuz ülkemizi yine aynı nedenle bir kaşık suda boğmaya çalışıyorsunuz.

Kahrolun çünkü ülkemize ve toplumumuza artık fiilen saldırmıyor, postallarınız ve süngülerinizle gelmiyor, hiçbir platformda yüzünüzü göstermiyor, üzerimize yeni savaş materyaliniz olan networklarla, linelerle, maillerle, düşük çözünürlüklü pal bantlarla, modern yasalarla saldırıyorsunuz.

Kahrolun çünkü mücadele ettiğimiz hiçbir karşı cephede Protestan, Haçlı, beyaz, Anglo Sakson kimliğinizi ve soykırımcı kirli yüzünüzü görmüyoruz, üzerimize hep bizden olan yapıları salıyorsunuz.

Kahrolun çünkü sizin derdiniz Türkiye’de askeri vesayeti bitirmek değil, Teşkilatı Mahsusa ruhunu tamamen tüketmek, o nedenle haklı bir Ergenekon davası bahanesi üzerinden bu izi taşıyan suçlu suçsuz herkesi içeri atıyorsunuz, eski iltisaklarınızı tasfiye edip yeni iltisaklarınızı ikame ediyorsunuz.

Kahrolun çünkü NATO devletlerinde askeri vesayeti bitirmek, sivilleşmek, demokratikleşmek sizin tek taraflı jeopolitik projeniz, bunun adını normalleşme koyuyorsunuz, siz bunu Rus halkı için, Japon halkı için, Kuzey Kore için, Çin halkı için, Ukrayna halkı için neden istiyorsanız aynı sebeplerle ülkemizde de hain niyetlerle istiyorsunuz.

Kahrolun çünkü sizin tek derdiniz Amerikan egemen küresel sisteminin Amerikan üstünlüğünün uzun vadeli jeo-stratejisi ile yönlendirildiği, uygun ve uyumlu sosyo-politik sistemlere dayandırıldığı bir dünya sistemi kurmak, bunu icrası için gerekli olan uzun ve amansız kardeş kavgası ise neden olmasın diyorsunuz.

Kahrolun çünkü siz “Kore’nin birleşmesine yönelik her hareket ABD’nin Güney Kore’de devam eden askeri mevcudiyetinin temellerini sarsmaktadır” diyerek dünyaya nasıl mekanik baktığınızı ortaya koyuyorsunuz.

Kahrolun çünkü aynı Kore’de uzak Asya’da olduğu gibi yakın Asya’da Avrasya’da Ortadoğu’da Afrika’da Balkanlar’da Güney Amerika’da aynı mantıkla hareket ederek nice kardeş kavgalarının tek müsebbibi oluyorsunuz.

Kahrolun çünkü sizin o üst seviye hayaline ulaşılamayan jeo-politikalarınız Ortadoğu’da da akan kanın tek sorumlusu olduğu gibi Türkiye’de organik millileşme cephesine karşı her saldırının da tek kaynağıdır.

Kahrolun çünkü Türkiye’de organik ve milli yeni Türkiye’nin oluşumu önüne çıkan her engele kendi dokumuzdan, parçamızdan, genimizden imal edilmiş masklar geçirmiş olsanız bile arkasında sadece sizin profesyonel ve mütehakkim networkunuzun olduğunu çok iyi biliyoruz.

Şunu iyi bilin ki bu toplumun, bu ülkenin cemaatlerle, tarikatlarla, laiklerle, cumhuriyetçilerle, Mustafa Kemali sevenlerle, Alevilerle, Kürtlerle, Türklerle, Ülkücülerle, Müslümanlarla, Yahudilerle, Hıristiyanlarla, Solcularla, liberallerle, Ermenilerle, Rumlarla, Ezidilerle hiçbir sorunu yoktur.

Sorun sizin bu topluluk ve sınıfların her birinin arkasına sığınıp çıkarlarınızı korumak için oluşturduğunuz profesyonel üst yapılarınızın varlığı.

Merak ettiğimiz ise şu: Bu üst yapılarınızın tamamını deşifre edip toplulukları fitne, fesat, ayrılık, kirli ilişkiler, ihanet bağlantılarından uzak tutmayı başardığımızda, en önemlisi ruhunuzu bozan Barış sürecini tamamladığımızda ne yapacağınızdır.

Bekleyelim birlikte görelim.

Yenmek ve yenilmek mukadderat ama bir farkımız var.

Siz yenilince bitersiniz, biz yenilince daha güçlü olarak yeniden geliriz.

Çünkü küre üzerinde birikmiş öfke nöbetini, pozitif öfke dinamizmini bizden daha iyi tutacak bir olgu yoktur!

omeraltass@gmail.com

twitter.com/omraltas

http://www.facebook.com/Ömer Altaş