Video paylaşım sitelerinde bir maymunun zavallı bir köpeğe yaptığı oyunu gösteren videoyu henüz izlemeyen var mı?
Zıpır bir maymun kendi halinde bir köpeğe arkadan yanaşarak kuyruğunu çekip yanından hızla uzaklaşıyor. Ardından eğlencenin dozunu artırarak bu kez köpeği ayağından tutup çekiyor ve kaçıyor. Her seferinde en yakın ağaca asılarak daireler çizip gösterisine devam ediyor.
Muzip maymun bu görüntülerin kamuoyuna servis edilmesini istiyor olabilir mi?
Bunu bilemiyoruz ama kendini kamuoyunda göstermeye heves duyan çok sayıda politik seçkinden bahsediliriz.
Türkiye siyasetinde sadece çok ciddi olaylar olmuyor.
Sosyal ve siyasal olayların sıcaklığından bunalanlar için yeterince eğlenceli sahneler de var.
Kifayetsiz muhteris olmasına rağmen bir şebek gibi son derece ciddi olaylar arasına dalan, değişik platformlarda kendini göstermek, kamuoyunda öncü bir rol üstlenmek isteyen kariyerli insanlar buna örnek oluyor.
Aynı karakter özellikleri göstermelerine olmalarına rağmen bu kimlikteki insanlar, Türkiyede yaşanan büyük siyasal yarılmanın iki alanında da bulunuyorlar.
Bunlardan birinci gruba Yeni Türkiye şebekleri denilebilir.
İkinci gruba da Eski Türkiye şebekleri..
Türkiyede, siyaset kolezyumunda yer yerinen oynar, gladyatörler çarpışır, insanlar hayatlarını ortaya koyarlar, canhıraş çetin bir mücadelede nice bedeller ödenir, geleceklerini ağır koşullara ipotek ederler ama bu tarz şebek karakterliler hala işin eğlence tarafındadırlar.
Her şey değişir onların pişkinlikleri değişmez.
Ergenekon yürüyüşleri olur, 7 Şubat olayları olur, Gezi olayları olur, PKK olayları olur, 17 Aralık olayları olur, 1 Mayıs olayları olur, Soma olayları olur, insanlar yaralanır, gözlerini kaybeder, yakınlarını kaybeder, hapse düşer, ölür, dükkânlar dağıtılır, araçlar ateşe verilir, toplumda stres had safhadadır ama bunların havası hep aynı kalır.
Bir yerde kar fırtına zemheri vardır bir yerde cehennem sıcakları ama Yeni Türkiye Şebekleri daima serindirler.
Onlar ceketlerinin ceplerine boyun bağları ile aynı renkte olan ceket abartılı mendiller iliştirerek televizyon ekranlarına çıkarlar, radyolarda yer alırlar, medya köşelerinde yazarlar, seslerini yükseltirler, belagatle konuşurlar, şehvetle ortama uygun analizler yazarlar.
Kamuoyu ve idari hâkimiyette fazlasıyla var olan boşluk onların karakterini daha da cesaretlendirir.
Hatta yüzlerindeki ifadeye bakın Yeni Türkiye devrimini adeta onlar yapmaktadır!
Diğer bir ifade ile kendileri olmasaydı Türkiyede yapısal büyük dönüşüm gerçekleşmeyebilirdi!
Barış sürecinin iki tarafındaki kahramanların hayatlarıyla ödedikleri bedellerin hiçbirini yaşamamışlardır.
Kıran kıran cephe savaşlarının yaşandığı hiçbir siperde onları göremezsiniz.
Yalçın kayalıklar geçildikten sonra ulaşılan düzlüklerde göz alıcı hünerleriyle ortaya çıkarlar.
Sert dalgaların dindiği, fırtınanın sustuğu zamanlarda kaptanın yanında olurlar.
Ama dillerinde kemik, kalemlerinde şeref, bedenlerinde vicdan yoktur.
Ne utanırlar ne arlanırlar.
Bu gruplar içinde bazı işadamları öylesine yüzsüzlerdir ki; kurucularının bile cesaret edemediğini hoyratça söyleyerek Yeni Türkiye diyerek, hızla Yeni Türkiye kremasını yemeyi amaçlayıp Caprice Gold Maldives Ebu Eyyub El Ensari House reklamları bile yaparlar!
Savaşçılar yorgun düştüğünde bir şebek gibi yanlarına ilişip onları eğlendirerek aile fotoğrafı verirler.
Tüm zamanların savaşçılarında bulunan rehavet sarhoşluğu aptallığı gibi Yeni Türkiye savaşçılarının zafer sarhoşluğundan yararlanırlar.
Devrimci savaşçılar ise buna ne teşneymiş meğer!
Onlara değer verirler, onları ödüllendirirler.
Bu devran dün de böyleydi bugünde böyle döner(!)
Yeni Türkiyenin sahte kahramanları artık kamuoyunun gözü önündedirler, öncüler arasında yer almışlardır. Tesadüfen dönüşüm kanadı tarafında yer bulan varlıklarını simli anlam huzmelerine bulayarak insanların gözlerine gözlerine sokarlar.
Ne iticidirler onlar!
Türkiye, bir süredir, bir demir ustasının, güçlü bir mekanizma arasında bir tarafını sabitlediği demir halat gibi ısrarla eğilip bükülmektedir.
İki blok oluşmuştur.
Birinci blok olan Yeni Türkiye liderini çıkarmıştır. Toplum liderini her koşulda da desteklemiştir. Belki de dünyanın en kompakt, etik değerleri de içine katan sinsi ve hain Hizmet oluşumu maskeli saldırısı karşısında bile onu yalnız bırakmamıştır.
Ancak geride kalan birbirinden farklı yelpaze pareleri üzerine basarak siyaset yapan grupların ya da muhalefet odaklarının hep birlikte arkasında gidecekleri ikinci bloğun lideri yok.
Henüz çıkmadı.
Siyaset bilimi verileri ışığında bakıldığında bu liderin çıkma olasılığı da bulunmuyor.
İşte bu durum tam da şebek karakterli kleptomanik ruhluların oluştuğu çatışma ortamını yaratıyor.
İşte bu nedenle, yakın tarihte, ikinci bloğun ölümcül derecede ihtiyacı olan lider boşluğunu doldurmaya hevesli kifayetsiz muhterislere tanık olundu.
Anayasa Mahkemesi 52. kuruluş yıldönümü ve Danıştayın 146. yıldönümü töreni tarihi olayına ve konuşmacılarına bu perspektiften bakmalı.
Büyük bir muhalefet ihtiyacı var, gerekli her şeyi hazır ama bir lideri yok.
Bu iştah kabartıyor.
Biraz cesaretini toplayan herkes kendini mikrofon önüne atıyor.
Bu albenili siyaset çaprazı daha çok şebek karakter üretecek görünüyor.
Şebekler arasında yarış başlayacak hatta muhtemel ki bu şebeklerin arasında savaş çıkacak.
Görüldüğü gibi Türkiye siyasetinde sadece çok ciddi olaylar olmuyor.
Ülke tek düze olamayacak kadar zengin dinamiklere sahip, toplumu eğlendiren sahneler bundan sonra da gerçekleşmeye devam edecek.
Bütün bunların üzerine her iki tarafın şebek ruhlularına bir de kötü haber var.
Sosyoloji, psikoloji, siyaset bilimi, tarihin akış yönü vb. bilimsel disiplinlerin doneleri dikkate alındığında şebekler tarih boyunca sadece şebek olarak kaldı.
Bunun için yakın geçmişe şöyle bir göz atmak yeterli:
Turkuaz Hareketinden Genç Partiye, Türkiye Partisinden Camiaya kimler gelip geçmedi.
omeraltass@gmail.com
twitter.com/omraltas