Aleviliği saran zehirli sarmaşık

Çoğunlukla boşuna kasıyoruz. Sabırlı olduğumuzda, hayat rüzgârı, ince toz tabakasını uçurarak varlıkların asıl yüzlerini bize zaten gösteriyor.

Doğası gereği Sol; Türkiye’de, tıbbi anlamıyla Batı ajanlığının (agent) en etkin sınıfıdır.

Önce bu yargıyı var eden geniş havzayı tanımlayalım:

Batı, tekevvünatın dayatımıyla kendi içinde Pozitivist, dışarıda Hristiyan’dır.

Batı, efradına liberal Kapitalizm, ağyarına militan Sosyalizmdir.

Batı, habitatında demokrasi, mütebakisinde faşizmdir.

Bu, Batı ruhunun fıtratı ve küresel jeopolitik refleksidir. Bu durum objektif bir statü var eder.

Doğulu Sol hareketlerin diyalektiği budur.

Bu nedenle Doğu’daki her Komünist ve Sol hareketi Batı kurar, olanı finanse eder ve yönünü çabucak çevirir.

Zaman içinde herkes görecek ki, Batı, bir Müslümanın Hıristiyan olmasının mümkün olmadığını bildiğinden içgüdüyle önce dinden koparır, sonra Protestanlık yolunu açar.

Bu nedenle Batı, Doğu’daki Alevilik olgusunu -bu nispet nedeniyle- aşkla sever.

Batı, tercih durumunda, formelliği ve formasyonu sebebiyle Şia olgusunun da otomatik müttefikidir. Günümüzün Ortadoğu jeopolitiği bunun en sarih kanıtıdır.

Genelleyerek söylersek, Türkiye’de Sol, bu jeopolitik refleksin ürünüdür. Türkiye’de Sol organik değil misyoner bir ideolojidir.

Türkiye’de sol, İsa’nın Müjde’sini (çağdaşlık) geri kalmış zavallı kâfir topluluklara (Doğu) tebliğ etme (sömürge) şeklindeki Protestan formun (demokrasi) bir cüzüdür.

Detayına baktığımızda ise, Türkiye’de Sol, renkli bir sınıf olarak göze çarpıyor.

İçinde; Türkü, Kürdü, Alevisi, Ermenisi, Rumu, Yahudisi, Sünnisi, ırkçısı, faşisti, Kemalisti, Laiki, ulusçusu, kentlisi, köylüsü, gayi, lezbiyeni, transseksüeli, patronu, emekçisi, eliti, madunu, Çincisi, Rusçusu, Kübacısı, Venezuela’cısı, PKK’lısı, TGB’lisi, TİKKO’cusu, ilkokul mezunu ve profesörü olan hiperaktif ve militan bir sınıf.

Bu sınıf, bir sınıf asabiyesinin tüm özelliklerini gösteriyor. Hiçbiri diğerini çekemiyor ama şu dönemde, ontolojik ve olağanüstü bir durum, onları, dar sıralara, gelişi güzel oturtuyor.

Şu an, konuyu hızla tartışıp bir karar alarak, yeniden sahaya çıkmayı sabırsızlıkla bekliyorlar.

Memlekette, varoluşsal ve kritik bir dönüşüm var, bu nedenle hepsinden, tali olan sorumluluklarını bir kenara bırakmaları isteniyor.

Teritoryal değiller, bu nedenle sınıfsal bağımsızlık isteme şansları yok.

Asıl amaçları “okul idaresini” kontrol altında tutmak, vesayet etmek ve tüm kararların belirleyicisi olmak.

Kemalist dönemde, “Laiklik avangartlığı” olan misyonları, yeni Türkiye’de, Batı temelli bir devrim gerçekleştirme esasına dayandı.

Bu sınıfın geninde, şifrelenmiş temel misyon, Batı ajanlığıdır. Varoluşsal olarak böyle olan Solun içinde, bunu bilmeyen Solcu toplulukların varlığı ve saf hülyaları realiteyi değiştirmiyor. (Nasıl ki Paralel yapı, IŞİD içinde samimi Müslümanların varlığı yapıların Batı casusluğu gerçeğini değiştirmiyorsa.)

Batı ajanlığı tanımı ile; Batı’nın jeopolitik çıkarlarını koruma ve Pozitivizm’i inşa etmenin detaylarını içeren gizli bir ajandanın hamili olmayı kastediyoruz.

Gizli ajandanın ikinci bölümünde, Doğu toplumlarını, en küçük çelişkiye kadar düşmanca birbirinden ayırmak ve İslam felsefesinin bütün direngen dinamiklerinin sinir uçlarını törpülemek şeklinde bir icra programı yer almaktadır.

Batı, Doğu coğrafyalarında, hoyrat karakteri nedeniyle Kapitalist milislerini saklıyor, dervişlerini göndererek toplumları içeriden hazırlayan Doğu jeopolitiğini tecrübe ederek, önce; devrimci, Sosyalist hak arayıcıları organize ediyor.

“Sizi sömüreceğiz biliyor musunuz” demiyorlar.

Önce, “hak, eşitlik, özgürlük; faşizme, kapitalizme, sömürgeye ve emperyalizme hayır” diyerek prestij ve referans yapıları oluşturuyorlar.

Bugün, bu sınıfın, Batı yakalı her öğrencisi (aydınlar), göğsüne iliştirilen kırmızı kurdela ile Batılı bir yapının öncülüğünü yapıyor.

Batılı ajanların en önemli görevlerinden biri, I. Dünya savaşını unutturmak. “I. Dünya savaşı yüzyıl önce bitti” demek. Bu savaşın bittiğine ikna etmek gerekir ki, boyunduruğun ve pranganın kronik izlerini takip edecek yeni bir nesil oluşmasın.

Onlara göre, asrın bidayetinde gerçekleşen savaş, bir güç savaşı değildi. Doğu-Batı savaşı da değildi. Osmanlı-İngiltere mücadelesi hiç değildi(!)

O zaman gerçekleşen savaşla; tarih dışı kalmış şeytani bir medeniyetin yok edilmesi gerekiyordu bu sağlandı. Yerine, melekuti ve insanlığın gerçek aydınlığı olan tanrısal güzellikte Batı felsefesi inşa edildi.

Bu, tersten, bir hak-batıl savaşıydı onlar için. Özgürleştirme savaşı.

Doğru-yanlış, iyi-kötü, ilerici-gerici, yobaz-modern.

Kapitalizm bu dilemmaları teorize edip dibacelerinden bir mabet inşa edecek imkana ve yeteneğe sahip değildi, onun sadece sermaye birikimi yapması gerekiyordu.

Geç iktidar vaadiyle, bu ihale Sol’a verildi.

Sol; devlet nöbetini, Sağcı Kemalist rejimden tam olarak devralacağı zaman, Toplum, uyandı. Doğu toplumu oyunu fark etti. Toplum düştüğü yerden dizlerinin üstüne doğruldu.

“Batılılar” diye seslendi.

“Batılılar, bu kral çıplak” dedi.

Sol, şimdi üzerine örttüğü bütün maskeleri atmak zorunda kalmanın, çevresinde yaratacağı hayal kırıklığını, nasıl absorbe edeceği ile meşgul.

Sol ve Kemalist üst yapılar, ilerici gezegenden gericilik gezegenine fırlatılmalarının şaşkınlığını üzenlerinden atmaya çalışıyorlar.

Sol Kemalistler, bile-isteye direk İslam’ı hedef alan “zorunlu yeni teorileriyle” acaba nasıl bir sosyal damara hitap edecekler? Temel sorunları bu.

Hangi rüzgardı bu ki, üzerlerinden; anti-Kapitalist, anti-Emperyalist ve anti-Faşist Sol tozları kaldırarak batıcı, kapitalist, halk düşmanı, demokrasi düşmanı ve faşist yüzleri kamuoyuna gösterdi.

Solcuların (batılıların) şimdiler de tek ümidi kalmış durumda: Alevicilik yapmak.

Bu nedenle sakın ola ki bu son devrim unsuru ellerinden alınmasın!

Solcu aydınlar, “sonradan farkına vardıkları toplum” üzerinden şans bulamıyorlar, bu nedenle Kemalizm’in ve kendilerinin dağıtıp tükettiği Aleviliğe dört elle sarılıyorlar. Zehirli sarmaşık gibi Aleviliğe tırmanıyorlar.

Kürtlük kartı da ellerinin içinden kayıp gidince bütün sınıf Alevici oldu.

Alevicilikten sonra yol yok. Koca bir boşluk var.

Alevicilikte de başarısız olurlarsa, Teksas’taki Davidiyan tarikatı gibi, toplu olarak intihar edecekler. Belki bazıları harakiri yapar.

Alevilik etrafında kopan kıyametin ana nedeni; gözlerimize soktukların gibi, Aleviliğin hak mağduriyeti değil, bu anlamsız sonu gören Solcu, gerici, provokatör aydınların, layuad çığlıklarının bileşimidir, bunu biliyoruz.

Nasıl ki gencecik polisleri bir ajandaya mahkûm edip kaderleriyle oynayan sonra annesi kalp krizi geçirdi diyerek bir de bayrak bayrak afişe eden Paralel yapı asıl suçlu ise; Gezi olaylarında ölen gencecik çocukların sorumlularının, aslında bu gerici, Solcu ve Batıcı aydınlar olduğunu çok biliyoruz.

Hayat rüzgârı, bu gerçeğin de üzerini örten toz kümesini er-geç uçuracak.

Bundan sonraki film sahnelerinde, Reha Çamuroğlu’ndan, Baskın Oran’a, Murat Belge’den TİKKO’ya bütün Sol yelpazesini daha anti İslamist ve daha fundemantal izleyeceğiz.

17 Kasım 2014’de; Hürriyet gazetesinden Cansu Çamlıbel’e verdiği röportajı ile Reha Çamuroğlu, Taraf Gazetesinden Tunca Öğreten’e verdiği röportajla Baskın Oran ve demokratik dönüşüm sürecini “Allah kerim ideolojisi” gibi müthiş bir tezle anlamaya çalışan Murat Belge bu rota üzerine işaret fişeklerini fazlasıyla atıyorlar.

Kaç yıl sonra; “silahlı örgüt kurmaya/katılmaya, B. Oran’ın ve R. Çamuroğlu’nun söz konusu röportajlarını okuduktan sonra karar verdim” diye yazacak devrimci Solcu gençlerin anı kitapları yayınlanırsa şaşırmamalı.

Solun bütün öfkesi hayat rüzgârına.

Üzerlerini örten “aydınlık” tabakasını uçurup ortaya nur topu gibi bir ajan unsurun (oryantalizmin) çıkmasına sebep olduğu için.

Tabi bu öfkeden biz de nasibimizi alacağız.

omeraltass@gmail.com

twitter.com/omraltas

http://www.facebook.com/Ömer Altaş

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s