Sular duruldu.
Acil gündemler geride kaldı.
Yüzleşme zamanı.
Şimdi, biraz da içimizden bir grup; ısıran sorular sağanağında kalsın.
Alev, her sosyal-psikolojiyi eşit yalasın.
Orta yerde can alıcı detaylar var.
Öyle ki; ne olaylar bu detayların üzerini kapattı, ne de geçen zaman unutturdu.
Kalabalıklar arasında kaybolmadınız bak işte orda duruyorsunuz.
Ortak karar buydu: Türk milliyetçiliği kötü.
Ama şu sadece sizin kararınız: Kürt milliyetçiliği biraz iyi.
Bizden ayrıldınız!
Bugüne kadar Türkçülük hep kötü olduysa Kürtçülük neden bazen iyi olsun!
Boşuna alan bulmaya çalışmayın.
Türkçülük ve Kürtçülük, Kolonyalizm ve Kemalizm evliliğinin siyam ikizidir.
Marazdır. Bulaşır. Karartır.
Arsız, serseri bir virüstür. Bedene, akla, kalbe ve vicdana sıçrar, üzerine düştüğü her yeri yavaş yavaş yakar.
Arkaya bakma, bu sözler sana!
İslami hareket bilinci taşıyan bazı Müslüman Kürt yapılara.
Kimi İslamcılara.
Önceki dönemin şuurlu muvahhitlerine, nebevi inkılapçılarına, saf ümmetçilerine.
Şimdinin Kürt İslamcılarına.
Önce Kürt sonra İslamcı olanlarına.
Kandil kadar Kürt, Hira kadar İslamcı olanlara.
Kürtlerin kahir ekseriyetinin HDP’ye verdiği oyun anlamını yeterince etüt ettik. Neyin ne olduğunu biliyoruz. Sonunda HDP Meclis’e girdi. Yeni Türkiye sürecinde çok önemli bir aşama daha kat edildi. Bu demokratik, teknik ve gerekli bir durum. Genel-geçer sosyal bir olay.
Biz, bunu Türkiye İslami hareketinin başarı hanesine yazarız.
Ama siz, PKK denen illetin vesayetinden kurtulup özgürleşemiyorsunuz.
7 Haziran ve HDP realitesi, sizin durumunuzun mahiyetini ve rengini değiştirmez.
Onlarda çelişki yok, yol belli-yordam belli, ya siz?
Size ne oluyor?
Nereye gitti toplumun bıçkın nöbetçileri?
Siz neden Uhud Dağı’ndan aşağı indiniz?
Deniz feneri gibi neden söndünüz?
Hangi psikolojiye yenik düştünüz?
Düne kadar ve hâlâ kınayıp durduğunuz Türk milliyetçilerinin yüzüne bundan sonra nasıl bakacaksınız?
Peki, köşeye sıkıştırıp biteviye dövdüğünüz Dindar Türk milliyetçilerine ne diyeceksiniz?
En küçük bir imada bile, nice İslami hareket mensubunu, gönül insanını; gizli Türk milliyetçisi, gizli Kemalist diye suçlarken çok mağrur ve hiç alt edilemiyordunuz, hatırlayın.
Hepsi, karşınızda el pençe, suçluluk psikolojisi içinde yaşıyordu. Kendinden şüpheleniyorlardı.
Onlardan kendini anlatmaya çalışana, durumunu izah etmek isteyene aman vermiyordunuz.
Ben bir Anadolu insanıyım, Türküm ve Müslümanım, anne-babamdan böyle gördüm böyle yaşadım, başka bir şey duymadım, bilmem de, devletimi, milletimi, dinimi, kitabımı samimi bir şekilde her şeyden çok severim dediğinde işte ırkçı bir cadı daha deyip hem devletle özdeşleştirip onları kendi ateş çukuruna attınız.
Öyle doğmuş öyle büyümüş nice masum, sosyal, muhafazakâr, jeopolitik milliyetçi vakayı ve insanı tebliğ etmeden tekfir ettiniz.
Lekum dinikum veliye din-Sizin dininiz size bizim dini bizedediniz.
Perçemlerinden yakaladınız, oraya kıvrandılar olmadı buraya kıvrıldılar olmadı.
Herkes işini gücünü bıraksın sadece size baksın, sizi anlasın istediniz.
Hiçbir şeyden haberi olmayan sıradan Yörük köylüsünü bile faşist perspektifli olmakla suçladınız.
Sahi böyle mi olacaktı!XXXX
Duruşunuz, söyleminiz, geçmişiniz boşa gitti.
Kendi dibinize kibrit suyu döktünüz. XXX
Kınadığınızdan fazlasına bulandınız.
Bir zamanlar bir avuçtunuz ama etkiniz Türkiye’den büyüktü.
O ilk dönemde İslami hareketin oluşturduğu tasavvur; yeni Türkiye’nin dinamiği oldu, sivil devrime literatür ve diskur hediye etti, yeni düzenin ufkunu çizdi.
Eğer siz aynı tevhidi bilinçte kalsaydınız, ümmet perspektifinde direnseydiniz sorun yoktu.
Alnınız ak-pak olacaktı.
Saf değiştirdiniz. XXX
Hem de bunu gece-gündüz önünüze gelen herkese Türk milliyetçisi diye diye yaptınız.
İroniye bakın ki, geldiniz, Kürt milliyetçiliği limanına demir attınız!
Şimdi onu kavramsallaştırıyorsunuz. Meşruiyetini inşa ediyorsunuz. Kürtlük bilincini önceliyor öz değerleri talileştiriyor, törpülüyorsunuz, hatta itibarsızlaştırıyorsunuz. IŞİD sizin de can simidiniz oldu. Bu sahte ve sahtekârca oyuna nasıl da figüran yazıldınız! XXX
Öyle ki, dün gibi anımsıyoruz, Çözüm sürecinde moraliniz bozuldu. İçinizden bazıları İsmail Beşikçilik yaptı. PKK’nın bağımsız Kürdistan ufkundan koptuğunu özel kulislerinizde konuştunuz. PKK, kendi tanımınızla Kürdistanilikten kopmuş gerici bir yapıydı!
Ne olacak dip insanının psikolojisi böyle!
Tutunmak, bir kimlik edinmek ve bir şey olmak için nereye kadar kılıktan kılığa girecek, bu nasıl bir fıtrattır? Biz ne zaman medeni olacağız?
Özeleştiri zamanı.
Aynaya yansıyan görüntü bu.
Farkında mısınız, Kürtlerin yaşadığı bölgedeki kimi İslami yapılar bir türlü ayar tutturamıyor. Dengesiz ve güvenilmez oldular. İniş çıkışları daima çok keskin oldu.
Nedendir bilinmez, ifrat ve tefrit arasında başını bir oraya bir buraya vuruyorlar.
Oysa 1980 sonrasında dünya genelinde gündem oluşturan; bağımsız, özgürlükçü, anti-emperyalist, anti-milliyetçi, anti-Kemalist, ümmet esaslı İslami hareketlerin Türkiye’deki en büyük membaı sizdiniz.
Bütün İslami oluşumlar içinde, tanıkları huzurunda, asr-ı saadet bilinciyle, samimiyetle, etkin ve yoğun bir şekilde yer aldınız.
Hatta İslami hareketin Türkiye serüveninin öncülerindendiniz.
Şimdi sizi tanıyamıyoruz. Nasıl fotoğraf veriyorsunuz farkında mısınız?
Önce bölge dışında kalan İslami hareketlerden koptunuz.
Sonra kalbi yarmışçasına niyet okudunuz. Ruhların kodunu bildiğinizi söylediniz.
Kürt bölgesi dışında kalan herkese Türkler dediniz.
Her şeyinizi ilk olarak işte burada kaybettiniz.
PKK’nın süfli cahş tanımlamasının dümen suyuna girdiniz.
Bunların hiç biri adam olmaz, Kemalizmden ve Türk milliyetçiliğinden kurtulmaları imkânsız, Türkçülük damarlarında akan kana bulaşmış dediniz.
PKK sizi tüketti.
O vesayet birbirinden faklı nice öznel nedenlerle- zayıf kişiliğinizi savurdu.
Ne onlarla onurlu bir mücadeleye girdiniz. (Kürt’ün tabii hak mücadelesini vererek; ne ırkçı, Türkçü, Kemalizm; ne de ırkçı, Kürtçü, Marksist PKK)
Ne sustunuz.
Ne de hicret ettiniz?
Bölgede İslam’ı, inancınızı, yaşam tarzınızı yaşayamıyorsanız ki bu mümkün bir sosyolojidir, tarih bunun örnekleri ile doludur, Kuran-ı Kerimde de vardır, o zaman cihatların en büyüğünü yapar ya içe doğru ya dışa doğru hicret edebilirdiniz.
Neredeyse hiç birini tercih etmediniz.
Öylece kaldınız.
Zaman sizi PKK dünyasına sürükledi.
PKK sizi önce en derunda yendi.
Yapı ve birey olarak, fiziken, belki onlara katılmadınız ama gün be gün ona benzediniz.
Bakışınız PKK’nın bakış açısı oldu.
Diliniz PKK’nın dili oldu.
Tepkileriniz PKK tepkisi gibi oldu.
Kurum ve kuruluşlarınız PKK’nın kurum ve kuruluşları oldu.
İbretle izledik.
Nasıl ki her şeyiyle Kemalist ama Müslüman, her şeyiyle Türk milliyetçisi ama Müslüman stereotipolojiler varsa;
Şimdi her şeyiyle Kürt milliyetçisi ama İslamcı kimliği türedi.
İyi anlaşılsın diye daha doğru tanımı tane tane yazalım:
Her şeyiyle Kürt milliyetçisi ama devrimci Müslümanlığı kimseye bırakmıyor karakteri inşa oldu.
Bu zindandan kurtulun.
PKK’lılıktan kurtulun.
Kürt milliyetçiliğinden kurtulun.
Şu ana kadar Demokles’in kılıcı altında hep arındırdınız şimdi siz kendiniz arının.
Yaşadığınız derin travmaya empati yapabiliyoruz.
Emin olun; Türklerin yaşadığı zorluktan ve kompleks sosyo-psikolojiden daha çetrefilli değil sizin durumunuz.
Ümmetçi olun. Muvahhit olun. Sekter yorumlar içinde debelenmeyin. Güce tapmayın. Herkes her şeyi biliyor.
Vasatı kaybettiniz.
Tek bir nedeni var; yapısal ve bireysel kişilik erozyonu yaşadınız.
Herkes bir şey oldu biz kaldık ortada! diyerek imtihanı kaybettiniz.
Biz bizeyiz şimdi, önce sakin olun.
Pratiklerinizle, sizin tabirinizle İslamcı Türk kardeşlerinizi tek kelime ile dumura uğrattınız.
Hayal kırıklığı yaşattınız.
Şimdi onların ruhunu kim teskin edecek?
Mazeretlerinizin tamamını biliyoruz.
Dinliyor, anlıyor ama reddediyoruz.
Bölgede tutunmanın başka çaresinin kalmadığı gerçeğinin farkındayız.
Ama birey ve yapı olarak var olmak için tüm yolların bu sonuca çıktığı bir vehim.
Bu bir propaganda.
Bu bir medya.
Ruhunuzu PKK’dan geri alın.
Özgürleşin.
Ülkeyi ayakta tutan temel İslami referansı bırakıp gerici, gayr-ı insani, gayr-ı medeni alt bir referansa neden sarılıyorsunuz ki!
Bir Türkiye Müslümanları neler başardı ona; bir de siz nerede duruyorsunuz ona bakın.
Kuşkunuz olmasın, sosyolojinin kanunları ağır ağır işleyecek, Kemalizmi yıkan İslami dönüşüm gibi bir dip dalga gelecek ve tek tipçi Kürtçü hegemonyayı yıkacak; İslami dönüşüm yaşanacak, o zaman arafta meyus olmayın!
PKK size sempati duysun diye her biçime girdiniz.
Farkında mısınız, aldığınız nefes bile artık onların yelkenini dolduruyor.
Onlarla işbirliği yapan her türlü kirli ittifak ile işbirliği içine giriyorsunuz.
Sizi ne hale getirdiler görüyor musunuz?
İslami hareketi bölgede yalnız bıraktınız.
Yerinizi terk ettiniz.
Nöbeti unuttunuz.
Toplumu PKK ile baş başa bıraktınız.
Şimdi artık MHP’yi kınamaktan vazgeçin.
CHP’yi kınamaktan vazgeçin.
Kemalizm’i kınamaktan vazgeçin.
Sömürgecileri kınamaktan vazgeçin.
Anlamı kalmadı. Samimiyet yitti.
Tereddüt yaşadığınızda yapacağınız tek şey: Aynayı yüz hizanıza kaldırmak.
Üst perdeden konuşma hakkını kaybettiniz.
Bunu zaten isteseniz de yapamazsınız.
Boya aktı.
Bizden gibi konuşmayın yeter.
Cemaat ve siz.
İslami hareket ikiniz olmadan yoluna devam edecek.
Bundan böyle, ömrünüzün sonuna kadar, Türkler ve Türk milliyetçiliği diyerek geliştirdiğiniz bütün karşı argümanlar, Kürtlük ve Kürt milliyetçileri olarak aynı şekilde önce sizi bulacak.