Hürriyet Gazetesi Milliyetçiliği “Ayak Altında”

Türkiye’de 2013’ün ilk ayları itibariyle iki tarz milliyetçilik demokrasiye direniyor.

İleri demokrasi hamlelerin tamamına karşı çıkan bu iki perspektif Türkiye’nin dönüşümünü “gerçekten” sabote etmek istiyor.

Karşı savaş veriyorlar.

Bunlar Türkiye’deki insan haklarının Avrupa insan hakları ölçeğine uygunluğuna “gerçekten” karşılar.

Toplulukların, sınıfların, inançların ve halkların bir arada barış içinde yaşamalarına “gerçekten” karşılar.

Garip olan şu, bu iki tarz milliyetçilik bugüne kadar Batı ve Batı değerleri tapıcılığı koşusunda bayrağı kimseye teslim etmediler oysa.

Bunlar bugüne kadar çağdaş batılı kıymetlerin tamamının Anadolu kültürünü ayaklar altına alması karşısında sevinçten cezbeye gelmiş gibi kendilerinden geçiyorlardı.

Ne oldu da bu insanlar şu an “aynı demokrasiye” düşman oldular?

Bu iki tarz milliyetçiliğin biri Kürt milliyetçiliği diğeri Türk milliyetçiliği.

Birini artık sadece İsmail Beşikçi temsil ediyor.

Diğerini ise artık sadece Hürriyet gazetesi temsil ediyor.

İsmail Beşikçi bu misyonu üstlenmede benzerlerinden açık ara önde.

Hürriyet Gazetesinin de bu misyonu profesyonelliğiyle aynı çizgi üzerinde olanlardan açık ara önde.

İsmail Beşikçi ve İsmail Beşikçi zihniyeti çizgisi, bugün Kürt siyasal hareketini domine etmek için Kürt milliyetçiliğini köpürtenleri geride bırakarak ayrı bir Kürt devleti kuruluncaya kadar “Türklerle” savaşmayı öneriyor açıkça.

İsmail Beşikçi çizgisi bedel ödemiş ve bir çözüm arayan Kürt silahlı hareketini İmralı çözüm süreci nedeniyle ihanetle suçluyor.

Hatasıyla sevabıyla denilen ve tartışmasız liderlik pozisyonunu koruyan Abdullah Öcalan’a barış arzusunu deklare ettiği için düşmanlık yapıyor.

Bunu profesyonel bir üslup altında, barış sürecinde “Muhatap BDP olsun” (11 Şubat 2013, Nasname) diye beyan ediyor.

Bu şu anlama geliyor. Abdullah Öcalan iradesi yanlış, kötü ve iç düşman.

Bedeli ne olursa olsun Türklerle ayrılık savaşına devam.

Aynı şekilde Hürriyet Gazetesi ve Hürriyet Gazetesi zihniyeti bugün Kemalizm’i devam ettirmek için Türk milliyetçiliğini bir maske olarak köpürtenlerin tamamını geride bırakarak ayrı bir Kürt devletinin inşasını tersten besliyorlar.

Hürriyet Gazetesi demokratik haklar ve halkların kardeşliği dönüşümünü sürdüren iradeyi ihanetle suçluyor.

Bunun için Ak Parti “önderliğini” “düşman” kategorisine sokuyor.

Bunu; diğerleri, MHP ve Devlet Bahçeli gibi “hard” değil soft, estetik ve profesyonelce yapıyor.

“Milliyetçilik ayak altında”

Bu başlığı bugünkü (18 Şubat 2013) Hürriyet Gazetesi orta sahifede sürmanşet olarak verdi.

İstanbul baskısı olarak dağıtılan matbu Hürriyet Gazetesi aynı haberde Ak Parti Kızıltepe ilçe teşkilatının dövizini suçluları kırmızı renkli daire çizgisi içine alan bir mantıkla “deşifre etmiş”.

Kürtçe bir ifade kullandıkları için Kızıltepeliler suçlular.

Demokratik haklar aslında bir suç öğesi!

Ellerinden gelse demokrasiyi yargılayacaklar emin olunuz.

Recep Tayip Erdoğan’ın Türk ve Kürt milliyetçiliğinin ülkeye nasıl maddi ve manevi bedeller ödettiğini anlatan konuşmasını hedef alan bir habere attıkları başlığa bakın.

Sekiz sütuna manşet.

“Milliyetçilik ayak altında”

Sezen Aksu’dan Kadir İnanır’a, Yılmaz Erdoğan’dan Halil Ergün’e, Ceza’dan Ayşen Grunda’ya bütün toplum vicdanının onay verdiği bir mutabakata bundan daha güzel bir fitne sokulabilir miydi?

Askerden yargıya, yasamadan bürokrasiye yani iktidardan devlete ve hatta hükümetten muhalefetin kahir ekseriyetine kadar barış sürecini alkışlayanların toplu yürüyüşüne bundan daha profesyonel çelme atılabilir mi?

Millet ve devlet bir yöne giderken bir büyük gazete neden bu devasa dalganın ve haklı demokratik davanın önünde durmak ister?

Bu cesaretin kökeni nedir?

Kadrolarının ve yazarlarının bu süreç karşısındaki teslimiyetlerine defalarca tanık olduğumuz Hürriyet Gazetesi neden “kurumsal” olarak bu kadar açıktan direniş gösteriyor?

Kendi payıma bunun hiç normal bir işaret olmadığını söyleyebilirim.

İlginç olan bir şey daha var: Hürriyet Gazetesi gidene ağlamıyor. Hatta umurunda bile değil.

Gelene (Yeni Türkiye) küfrediyor!

Bu mantık bizi Gazete’nin yerli olmadığı rehin olduğu hissine sürüklüyor.

Ya da kendisi, banka hesapları ve işletme kurulu bu topraklarda olmayan bir iradenin medya tetikçisi.

İçtenlikle soruyorum “Milliyetçilik ayak altında” diyen Hürriyet gazetesi gerçekte kimin?

Neden asıl yüzüyle toplumumuzla buluşmuyor?

Bu manşeti atmak için masaya oturan irade “bizim” irademiz olabilir mi?

“Türkiye Türklerindir” mottosunu hala adının altında tutarak direniş koyanlar o maske altında hangi çıkar ilişkilerini garanti altına almak istiyor olabilirler?

omeraltass@gmail.com

twitter.com/altasyalvac

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s